Yunus Emre Eserleri
Yunus Emre'nin
şiirlerinin toplandığı Divan'ı ve Risâletü'n-Nushiyye isimli bir
mesnevisi vardır. Risâletü'n-Nushiyye ve Divan, birçok yazmada bir arada
peşisıra kaydedilmiştir.
Risâletü'n-Nushiyye, mesnevi nazım biçiminde, baştaki kısım dışında
aruzun mefâîlün mefâîlün feûlün vezniyle yazılmış tasavvufi bir
nasihatnamedir. Giriş mahiyetindeki manzum kısımdan sonra küçük bir
düzyazı bölüm yer alır. Bundan sonraki kısımlar manzumdur. Manzum
kısımlar, farklı nüshalarda değişmekle birlikte, yaklaşık 600 beyittir.
Eserde müridin kâmil insan olma yolundaki manevi yolculuğu anlatılır.
Baştaki manzum kısımda insanın yaratılışı üzerinde durulmuştur. Mensur
kısımda akıl ve bilgi konusu, iman ve onu elde etmenin yolları
anlatılmış; sonraki manzum bölümlerde ruh ve akıl, kibir ve kanaat, öfke
ve gazab, sabır, cimrilik ve hased, gıybet ve iftira konuları temsilî
hikayelerden de yararlanılarak anlatılmıştır. Yunus Emre, eserinin
sonunda bitiş tarihini vermiştir.
Söze târîh yidi yüz yidi-y-idi
Yûnus cânı bu yolda fidî-y-idi
Buna göre Risâletü'n-Nushiyye h. 707/m.1307 tarihinde yazılmış
olmaktadır.[1]
Yunus Emre'nin yüzyıllar boyunca Türk halkını etkileyen asıl eseri
şiirleri ve bu şiirlerin toplandığı Divan'ıdır. Bu divanda yer alan
şiirlerin pekçoğunda coşkun bir lirizmle Tanrı sevgisini dile
getirmiştir. Yunus Emre, Anadolu'da Türk dilinin bir edebiyat dili
haline yeni yeni yükselmeye başladığı bir dönemde şiirlerini
söylemiştir. Kendisinden önce pek az olan Türkçe edebiyat eserlerindeki
kuru Türkçe onun dilinde coşkun, çağıl çağıl akan bir ırmağa dönüşmüş; o
çağıltı asırlar boyunca Türkçe söyleyişin içinde duyulmuştur.
Yunus Emre'nin Divan'ının kendi eliyle yazıya geçirilmiş bir nüshasına
sahip değiliz. En eski nüshalardan biri olduğu düşünülen yazmalardan
biri Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Bölümü 3889 numarada kayıtlı nüshadır
(= F)[2]. Bir başka eski nüsha ise Almanya Marburg'da Staatsbibliothek
Ms. Or. Oct. 2757 numarada kayıtlı nüshadır (= R). Sonraki nüshalarda
ise bilhassa Âşık Yunus diye bilinen Bursa'da yaşamış bir başka Yunus'un
ve başka Yunusların şiirleri, Yunus Emre'nin şiirlerine karışmış
durumdadır. Bunlar dil ve üslûp özellikleriyle bir dereceye kadar
bilinebilse de bütünüyle birbirinden ayırmak mümkün değildir. Kaldı ki,
halk belleğinde bu Yunuslar birleşerek tek bir şahsiyet olmuş
durumdadır.
Mustafa Tatçı, önemli nüshaları karşılaştırarak yayımlamıştır.[3]
[1]Risaletü'n-Nushiyye'nin tenkitli ve açıklamalı yayımı için bk. Umay
Günay - Osman Horata, Yunus Emre : Risâletü'n-Nushiyye, Ankara 1994;
Mustafa Tatçı, Yûnus Emre Dîvânı, Risâletü'n-Nushiyye (Tenkitli Metin)
III, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., İstanbul 1997.
[2]Bu nüshanın baş tarafında Risaletü'n-Nushiyye yer alır (1b-54a).
Divan ise 54b-210a yaprakları arasındadır. Tıpkı basımı, Yunus Emre
Divanı, Tıpkıbasım (Ankara 1991) adıyla Kültür Bakanlığı tarafından
yayımlanmıştır.
[3]Mustafa Tatçı, Yunus Emre Divanı : Tenkitli Metin, Ankara 1990.